türkiye’de kumar yargı yetkisi şahıs 9

BELEDİYELERİN KABAHATLER KANUNU UYARINCA VERDİĞİ CEZALAR Ermumcu Avukatlık Bürosu İzmir Avukat

Fıkrasına göre örgüte yardım suçu; “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır. Örgüt üyeliğinden dolayı verilecek ceza, yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar indirilebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Anayasa Mahkemesi (AYM), güvenlik soruşturması ve arşiv taraması sonucunda işe alınmayan kişiler tarafından yapılan çok sayıda bireysel başvuruyu karara bağlamıştır. Bu başvurularda; “ceza sorumluluğunun şahsiliği” ilkesinden masumiyet/suçsuzluk karinesine, özel yaşamın gizliliğinden adil/dürüst yargılanma hakkına kadar çok sayıda hak veya güvencenin ihlal edildiği iddiaları dile getirilmiştir. Bu kısa yazıda; sözkonusu şikayetlerin AYM tarafından nasıl incelendiği, hangilerinin kabul edilemez bulunduğu ve kabul edilebilir bulunanlarda ne tür hak ihlallerinin tespit edildiği gösterilmeye çalışılacaktır. Fıkrasında yer alan olası kastla insan öldürme suçu ile aynı Kanunun 29. Maddesinde yer alan haksız tahriki açıklayarak, olası kast ile insan öldürme suçunda failin haksız tahrik müessesinden yararlanıp yararlanamayacağı sorunu ele alınacaktır.

  • Askerlik hizmetinin kendine özgü koşulları, özellikle ceza ve disiplin hukukunda, genel hükümlerden ayrılmayı gerektirmiştir.
  • Maddesindeki Yüksek Askeri Şura kararlarına yargı yolunu kapatan hükmü; “Ancak Yüksek Askeri Şuranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.” şeklinde değiştirilmiştir.
  • Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir.

Alt ceza uygulaması konusundaki değerlendirmeyi disiplin amir ve kurulları yapmalı, yargı organları da bu konuda kullanılan takdiri denetlemelidir[393]. TSKDY’ne göre, kurullarda raportörlük görevi Hukuk Müşaviri veya Hukuk İşleri Müdür veya Yardımcısı tarafından yapılır (m.16); JDY’ne göre, raportörlük görevi Sivil Memur Tayin Şube Müdürü veya Personel Şube Müdürü tarafından yapılır (m.13). Kurulların toplantı gündeminin düzenlenip ilgililere dağıtılması, toplantının belirli gün, saat ve yerde yapılması, kurul çalışmalarının gereği gibi yürütülüp sonuçlandırılması raportör tarafından sağlanır. Üyeler kendilerine havale edilen dosyaları en geç 7 gün içinde incelemek zorundadır. Disiplin amirlerinin sicil amiri durumunda bulunan üst disiplin amirleri de, TSK’da çalışan  Devlet memurlarına doğrudan disiplin cezası verebilirler[365]. Maddesine göre, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında çalışan Devlet memurların en üst disiplin amiri İçişleri Bakanı ve İçişleri Bakanlığı Müsteşarı’dır. Bağımsız birimlerde ise, amirlik görevini asaleten veya vekâleten yürüten en az binbaşı rütbesindeki subaylar disiplin amiridir. Memurun kendini savunabilmesi için idarenin hangi bilgi ve belgelere dayandığını  da bilmesi gerekir.

Hükümet, asgari ücret ve çalışma saatleri ile iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kanunları tüm sektörlerde etkili bir şekilde uygulamadı. Kanun, tahminlere göre GSYH’nin yüzde 25’ini ve iş gücünün dörtte birinden fazlasını oluşturan kayıt dışı ekonomide çalışanları kapsamıyordu. Cezai yaptırımlar para cezası olarak uygulandı ancak ihlallerin önlenmesi konusunda yetersiz kaldı. Kanunlara göre çalışma haftası, bir günü izin olmak üzere haftada 45 saatten oluşur. Fazla çalışma günde üç ve yılda 270 saat ile sınırlandırılmıştır. Kanunlar, ücretli izin veya tatil yapılmasını veya fazla çalışma için daha fazla ücret ödenmesini zorunlu kılmakla birlikte işveren ve çalışanların esnek bir çalışma takvimi üzerinde anlaşmalarına da izin vermektedir. Çalışma Bakanlığı’na bağlı İş Müfettişliği sendikalı sanayi, hizmet sektörü ve devlet kurumlarında ücret ve saat hükümlerini etkili bir şekilde uyguladı. Sendikasız sektörlerde çalışan işçiler kanun kapsamında hak ettikleri fazla çalışma ücretlerini almakta zorlandı. Kanun, zorunlu fazla çalışmanın aşırı ölçüde yapılmasını yasaklamaktadır. Sendikalara göre, hükümetin belirlediği iş sağlığı ve güvenliği standartları her zaman güncel olmadı veya belirli sanayi kolları için uygun değildi. Hükümet ve işverenler, örgütlenme özgürlüğü ve toplu sözleşme hakkına müdahale etti. Hükümetin getirdiği kısıtlamalar ve yaptığı müdahaleler bazı sendikaların halka açık faaliyetler ve başka etkinlikler düzenleme kapasitesini sınırladı.

Dersin konusunu; ceza muhakemesi hukuku ve bu kapsamda bir suça ilişkin olarak yapılacak soruşturma ve kovuşturmada izlenecek usuller teşkil etmektedir. Bu bağlamda öncelikle ceza muhakemesinin tarihi ve ortaya çıkışı incelenmektedir. Dersin esas konusunu ise ceza muhakemesi süjeleri, bunların yetkileri ve birbirleriyle ilişkileri, ceza muhakemesi işlemleri, koruma tedbirleri, soruşturma ve kovuşturma evreleri ve kanun yolları teşkil etmektedir. Bu derste temel olarak, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile 3257 Sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserler Kanunu işlenmektedir. 3257 Sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserler Kanunu kapsamında ise, film, video, ses taşıyıcısı ve benzeri terimler tanımlanmakta, eserlerin üretim ve ithalatı, kayıt ve tescili, denetimi, dağıtım ve gösterimi, telif hakkı konuları işlenmektedir. Bu bağlamda derste; modern devlet öncesi siyasal iktidar tipleri olarak “Antik Yunan Site Devleti”, “İmparatorluk” ve “Feodal Devlet” ele alınacak, sonra da “modern devletin doğuşu”, “ulusal bir boyut kazanması”, “gelişimi” ve “küreselleşme olgusu ile birlikte geçirmekte olduğu dönüşüm” konuları ele alınacaktır. Butün bu süreçlerde, devletin aldığı siyasi-hukuki biçimin yanı sıra, söz konusu dönelere damga vuran düşünürlerin; devletin kaynağı, amacı, meşruiyeti, fertlerle ilişkisi… Gibi temel siyasi-hukuki konulara ilişkin görüşlerine de yer verilecektir. Ceza hukuku genel hükümler dersi, aynı zamanda ceza hukukuna giriş niteliği taşımaktadır. Bu çerçevede; Ceza hukukunun tanımı, kaynakları ve yorumu, uygulama alanı, ceza hukukuna egemen olan ilkeler, suç genel teorisi, suçun görünüş şekilleri, ceza hukuku yaptırımları (ceza ve güvenlik tedbirleri), ceza ilişkisini kesen nedenler konu olarak işlenmektedir.

“Özürsüz ve kesintisiz 3 – 9 gün göreve gelmemek” (657 SK m.125/D.b). “Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek” (657 SK m.125/D-a). “Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak” (657 SK m.125/C-d). “Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek” (657 SK m.125/C.b). Aile fertlerinin kullanmasına veya bir yabancının kullanmasına izin verilmesi de bu suçu oluşturabilir[188]. Bildirim yükümlülüğü olan işin süreklilik arz etmesi ve paribahis getirici nitelikte olması şarttır. Dolayısıyla, geçici bir işte ya da hayır veya sosyal amaçlı kazanç getirmeksizin yapılan işlerin bu suçu oluşturması mümkün değildir[184]. Diğer bir ifadeyle, yukarıdaki fiillerin yapılması memurun ispatlanabilen kusurundan doğuyorsa, kınama cezası verilebilecektir. “Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak” (657 SK m.125/B-a).

Bakanlar Kurulu üyelerinden milletvekili olmayanlar; 81 inci maddede yazılı şekilde Millet Meclisi önünde andiçerler ve bakan sıfatını taşıdıkları sürece milletvekillerinin tâbi oldukları kayıt ve şartlara uyarlar ve yasama dokunulmazlığına sahip bulunurlar. Bunlar Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri gibi ödenek ve yolluk alırlar. Devlet Denetleme Kurulunun işleyişi, üyelerinin görev süresi ve diğer özlük işleri, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevleriyle ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanır. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanın görevi sona erer.

Cezaların infazında koşullu salıverilme yasağı öngören hallerden bir kısmı, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu m.17/2’de düzenlenmiştir. Bu hükme göre; “Tutuklu veya hükümlü iken firar veya ayaklanma suçundan mahkum edilmiş bulunanlar ile disiplin cezası olarak üç defa hücre hapsi cezası almış olanlar, bu disiplin cezaları kaldırılmış olsa bile şartla salıverilmeden yararlanamazlar”. Elbette bu hükmün tatbiki için; hükümlünün, 3713 sayılı Kanun kapsamına giren bir suçtan mahkumiyeti bulunması gerekir. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da, sadece disiplin cezasına bağlı olarak bu şekilde bir koşullu salıverilme yasağı öngörülmemiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Ceza Sorumluluğunun Esasları” başlıklı ikinci kısmının beşinci bölümünde yer alan “Zincirleme suç” başlıklı 43. Maddesinde, suçun özel görünüş şekillerinden olan zincirleme suç hükümleri düzenlenmiştir.

Geçici olarak tutuklama kararı, tıpkı hakim (mahkeme) kararları gibi hüküm ve sonuç doğurur[570]. Tutuklama, kişi hürriyetini kısıtlayan geçici bir tedbirdir. Çünkü, geçici tutuklama tedbirinden güdülen gaye, disiplinin bozularak askeri düzenin sarsılmasını ve askeri hizmetin aksamasını önleme zaruretidir. Bu zaruret toplumu korumak düşüncesinden değil, askeri hizmetin özelliklerinden doğmaktadır. Bu özelliğin kaynağı, Türk toplumunda askerliğe verilen önem ve askerlik görevine hasredilen değerler bütünüdür.

Добавить комментарий

Ваш адрес email не будет опубликован. Обязательные поля помечены *